İskandinav Mitolojisi Nedir?

İskandinav mitolojisi köklerine dayanarak İskandinav topluluklarının Hristiyanlık öncesi din, inanış ve efsaneleridir.

Yaratılıştan başlayalım. Efsaneye göre karanlık ve soğuk kuzey, aydınlık ve sıcak güney ortasında ise uçurum bulunmaktadır. Ginnungagap’ ı uçurum dediğimiz Yunan mitolojisindeki Khaos’a (boşluğa) benzetebiliriz.

Ginnungagap’ ın kuzeyinde Hvergelmir adında bir kuyu bulunurdu ve bu kuyudan Èlivàgar denen 11 nehir akardı. Nehirlerin içerisinde Eitr denen bir zehir kaynağı bulunurudu ve bu zehir, tüm yaşamın kaynağı olarak bilinirdi. Eitr tüm yılanlarda bulunur ve Jörmungandr tarafından da üretilirdi.

Kuzeyde kalan taraf soğuk ve karanlık diyar Niflheimr olarak, Güney tarafındaki sıcak ve aydınlık diyar Muspelheimr olarak adlandırılır. Niflheimr’ ın içindeki mayalı zehir tabaka gibi kalınlaştı, nehirler buza döndü. Bu zehir ayrıca dibe oturur oturmaz kırağı’ ya dönüşen sonsuz ve kasvetli bir çisentiyi ortaya çıkardı. Bu durum Kuzeyin’ in tamamı buz ve kırağı tabakaları ile kaplanarak fırtınalar ve sert rüzgarlar ile lanetlene kadar devam etti.

Kuzey kısmı nasıl donduysa, Güney kısmı da erimişti ve parlıyordu lakin Ginnungagap’ ın ortası bir yaz gecesindeki hava gibi ılıktı.

Burada Muspelheimr’ den Kuzeye sürüklenen sıcak hava Niflheimr’ ın kırağısı ile buluştu. Sıcak ve aydınlık taraf olarak adlandırılan Muspelheimr’ daki kıvılcımlar sayesinde Niflheimr’ ın karanlık soğuk buzları eridi.

Eriyen damlalar sıcakla beraber uçurumdan aşağı düştü ve can buldu. Bu etkileşim sayesinde Muspelheimr ve Niflheimr bir araya gelerek süreç doğrultusunda Dev Ymir ve İnek Auðumbla şekillendi.

Ymir Suckling The Cow Audhumla by Nicolai Abilgaard

Auðumbla bereketli ve en ilkel inekti, nehirler boyu süt akıyordu ve Ýmir onun sütünden beslenerek büyüyordu. Auðumbla tuzu yalayarak ilk günün akşamında bir insanın saçlarını ortaya çıkardı, ikinci günün akşamında bir insanın kafası belirdi ve üçüncü günün akşamında tam bir insan ortaya çıktı. Tanrıların atası olan Búri’ yi ortaya çıkarttı.

Búri, uzun boylu, güçlü ve yakışıklıydı. Onun oğlu Borr ise bir devin kızı olan Bestla ile birlikte olarak ilk tanrılar Odin, Vili ve Vé’yi yarattı.

Bu üç Tanrı, asi ve acımasız buz devleri topluluğunu sevmiyordu ve zamanla devlerden nefret etmeye başladılar. Ymir’in uygun boyutlarından faydalanarak onu öldürürler ve arkasında bıraktıklarını dünyayı yaratmak için kullanırlar.
Etinden yeryüzü, kafatasından gökyüzü, kemiklerinden dağlar ve kanından deniz meydana gelir.

İnsanın Yaratılışı


Üç Tanrı sahilde yürürken gözlerine takılan kıyıya vurmuş iki odun parçası görmüştür. Óðinn, kardeşlerini beklediği an için durdurmuştu. Üç Tanrı kıyıya sürüklenmiş odun parçalarını karaya çıkardılar. Erkek ve kadın formunu alana dek odunları dikkatlice yonttular. Bir süre sonra istedikleri şekli verebilmelerine rağmen odunlar hala cansızdı.

Óðinn üzerlerine eğilerek odunlara nefesinden can üfledi. Odunlar canlanmaya ve nefes almaya başladılar. Vili onlara eğildi ve zihin ile hisleri bahşetti. Vé onlara eğildi ve görme, işitme, tatma gibi kalan son ayrıntıları bahşetti ilk insanlara.

Artık tamamen uyanıklardı ve çevrelerinin farkındalardı. Her şeye ürkek bir hayretle baktılar. Tanrılar onlar için giysiler dikti ve onları giydirdi. Onlara isimlerini verdiler; erkek olana Askr (Dişbudak) kadın ise Embla (Karaağaç) adı verildi. Yaşamaları için ise Midgard bahşedildi. Askr kül, Embla ise sarmaşık anlamına gelmektedir.

Yggdrasil Ağacı


İskandinav mitolojisi, dünya ağacına hayat ağacı olarak atıfta bulunur. Yggdrasil, İskandinav mitolojisinde kader ağacı olarak da adlandırılır. Odin ve kardeşlerinin Ymir’in bedenini kullanarak yarattığı dokuz alemden oluşan bir evreni destekler.

Dünya Ağacının dalları tüm alanları örterek göğe ulaşır. Yggdrassil ağacının üç kökü vardır. Bir kök cehenneme, biri dev krallığa, diğeri ise dünyaya uzanır. Tüm dünyanın mutluluğu Yggdrasill’ e bağlıdır.

Valkyrie, Odin’ in cesur ve savaşçı kızıdır. İskandinav mitolojisinde, at sırtında miğferli bir grup kadın olarak tasvir edilirler. Cesur savaşçılar, Tanrıların alacakaranlığında Odin’ in yanında savaşmayı bekleyen Valhalla’ da mutlu bir şekilde yaşıyorlar. Savaş alanında ölen ve Valhalla’ ya layık bir savaşçı ayrıca Kahraman Lingar unvanını ve özelliklerini elde etti ve Odin’ in özel bir savaşçısı olmak için Valhalla’ ya götürüldü.

İskandinav kozmolojisi Yggdrasill’ e dayanmaktadır. Yggdrasill, “Yggr’in darağacı” anlamına gelir ve bazen “Yggr’ in atı” olarak tercüme edilir. Bazı kaynaklarda, Mímameiðr ağacı (“bellek ağacı” olarak bilinir) gibi diğer ağaçlardan bahsedilir. Efsane, Yggdrasill’ in nasıl ve ne zaman ortaya çıktığından bahsetmez. Genellikle “her zaman mevcut” olarak kabul edilir. Yggdrasill, dokuz alanı daha fazla alana bağlayabilen bir dişbudak ağacı olarak tanımlanır. Bu kenetlenme Wyrd ve Örlog ile de yakından ilgilidir (kader ve karma diyebiliriz).

1 thought on “İskandinav Mitolojisi Nedir?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.