Arketipin Gelişmesi: Ulu Tanrıça

Yontma Taş Devri’nin sonuna doğru iklim değişti, buzul çağı sona erdi ve insanlar mağaralarından ayrılıp doğa ile tanıştılar. Yavaş yavaş daha kalıcı yaşam yerlerini kurdular ve geliştiler. Dönem eserleri Tanrıça ritüellerinin önemli bir yerde olduğunu gösteriyor iken Cilalı Taş Devrinde Tanrıçalar, kadim kocakarı ve kutsal bakire biçimine dönüşmüştür. Kutsal doğurucu olarak tapınaklarda yüce varlık tahtına yerleşmiştir. 

Daha yapı sallaşan Kutsal Ana arketipi Ana Tanrıça dinine yol atmış, Yontma Taş Devri başlangıcı olan mağara ve fersah uygulamalar değil, tarımın, çanak ve çömlekçiliğin gelişmesiydi. Avcı-toplayı geçim kaynağı ise daha ileri zamanlarda başta daha ılıman bölgeler olmak üzere yaygınlaşmıştı. Doğurgan kadınlar uzun zaman boyunca erzak veren toprakla ilişkilendirilmiştir.  

KALI

Kali genel olarak Kara Tanrıça olarak, Tüm bozulabilen şeylerin özü olarak tasvir edilir. Teni, dünyanın kara toprağıdır. Dişleri, kana bulanan kılıç dişlerin ta kendisidir. Kan ırmakları ondan akar; sürekli aynı ölçüde olan rahmini doymak bilmeyen bir iştahla yer. Ona inanlara göre Kali tarihin kendisidir ve evrenin hem yaratıcı hem yıkıcı hem de nefes vericisidir. Bugün Hindistan’da hala kendisine adaklar verilmektedir.  

“Gecenin kara taç yaprağı, Uyku veya Düş denilen kapkara kali, Vindyha Dağı’nın yüksek doruğunda yaşar. Bengi Zamanın Ana’sı olaraktan biliriz; altınla ve ay ışığı incilerle süslenen, bir kılıç ve üç çatallı mızraklarla silahlanmış olandır. Okyanus ve öfkenin kızı, kavgacıların besleyicisi, sel ve deprem, fırtına ve tayfun zamanlarında koruyucudur. Bebekken katledilen ve sonrasında cennetteki seçkin yerine yükselmiştir.  

Kanla ve insan kafalarıyla giyinen Kali, ölü yakma ayinlerinde kadınlar ağıt yakarken mutlulukla dans eder. Ruhları kederlerin acı dünyasından sonsuz hayata ve mutluluğa göçecek olan cesetleri seçer ve sonu gelmez yaratmaya yeni baştan başlamak için onları birer olarak toplar.” 

OYA 

Toprakla ile ilgili bir başka Kara Tanrıça da Nijerya’daki Yoruba kabilesinin yüce Oya’sıdır. Oya, Kali kadar insanbiçimli değildir. Bir dağ, bir ırmak, bir deprem veya bir hayvan olur. Kali gibi Oya da doğanın hem yıkıcı hem de yapıcı yanını içerir. Adalet getirendir, doğumun koruyucusu ve ölümün aracıdır.  

“Nerede şiddet varsa, Oya oradadır. O, evleri ve ağaçları parçalayan hortumdur, ormanda sizi yutan karanlıktır. Ateşle dans eder, ateştir ve tufandır.  

Kötülüğe karşı çıkan gerçeklerdir, sırları yok eden şimşek. Yalancıyı kasap gibi doğrar ve yaşlı cadıya karşı koyar. 

Dalaşır, dans eder ve yaşam ile ölüm arasında durur. Ölüleri, ölüp geri dönenleri sırtında taşır ve bebek isteyen herkesle asla bozulmayan bir anlaşmaya varır.  

Doyuma ulaşmaz, kızgın dişil ve savurgan rüzgardır. 

Ona, çocukların kutsal anası, ölülerin anasına dans etmek, davulların seslerinde onun sesini dinlemek iyi olur.” 

Tanrıça dininin hakim olduğu iki yerin tanrıçalarından bahsettik ancak Afrika ve Hindistan ile sınırlı olmamakla beraber ile Tanrıça dininin ilk kalıntıları Çatalhöyük’te bulunmuş ve burada elde edilen kanıtlar ile tanrıça dininin egemen olduğu Çatalhöyük, savaşın bulunmadığı ve cennet gibi bir dönemi temsil eder.

Erken Neolitik Çağ’da rahibeler, yaşamında yanağı olan gizemli ve büyüsel sistemin koruyucuları olmuşlardır. Tanrıça ve kadınları sadece böyle nitelendirmeyip, temel yaşam gücünün kaynağı ve denetleyicileri haline getirmişlerdir.

Bahsedilen güç asla fiziksel anlamlı olmamıştır. Neolitik Çağ’ın anaerkil toplum çağrıştırması çok normaldir ancak halkların bu konudaki fikirler ve gelişimleri kabataslaktır. Burada net olarak söyleyebileceğimiz şey ise, kadına dayalı dinin anaerkilliği getirmediğidir. Bugün bile tanrıçanın egemen olduğu dinlerde bile bunu görebiliriz – Hindistan ve Afrika’nın kimi yerleri-. Ne var ki, Anadolu olsun Afrika’nın bazı bölgeleri olsun, bu bölgelerin bize gösterdiği kadarıyla şunu anlayabiliyoruz; Tanrıçaya tapınım gösteren kadim topluluklar anaerkil değilse bile, bugün anladığımız kadarıyla ataerkil değildi.

NUNKWI

1 thought on “Arketipin Gelişmesi: Ulu Tanrıça

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.